Son araştırmalar, anormal yeme davranışları arasında hızlı yemenin özellikle ergen ve genç yetişkinlerde mental sağlıkla yakından ilişkili olduğunu göstermektedir. Bu bulgular, erken yaşlarda mental ve fiziksel sağlığın korunması açısından kritik öneme sahiptir. Bu makalede, hızlı yeme ile mental sağlık arasındaki bağlantıyı inceleyen güncel bilimsel kanıtlar ve diyetetik uygulamalara yansımaları ele alınacaktır.
Mevcut Bilimsel Kanıtlar
Anormal yeme davranışları; besin alımındaki dengesizlikler, öğün içeriği ve yeme alışkanlıklarındaki sapmalar şeklinde kendini göstermektedir. Güncel literatür, yeme bozukluklarının zayıf mental sağlıkla ilişkili olduğunu ve bunun az ya da aşırı yemeye yol açabileceğini belirtmektedir. Duygusal yeme ve kontrolsüz yeme davranışları sergileyen bireylerde zayıf mental sağlık riskinin daha yüksek olduğu bildirilmiştir. Ergenlik dönemindeki mental sağlık değişimleri, sağlıklı yeme alışkanlıklarını etkileyerek, gelecekte de kötü yeme alışkanlıklarının ve anormal yeme davranışlarının sürdürülmesine katkıda bulunabilmektedir.
Hızlı yeme, anormal yeme davranışları arasında dikkat çeken bir konudur. Araştırmalar, hızlı yiyen bireylerde diyabet ve obezite geliştirme olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca, hızlı yemenin termik etkiyi düşürebileceği ve çiğneme sıklığındaki azalmanın genç kadınlarda sempatik sinir sistemi aktivitesini azaltabileceği düşünülmektedir. Subjektif yöntemler yerine, çiğnenen jelibonlardan çözünen glikoz konsantrasyonunu ölçerek yutma eşiğinin belirlendiği objektif bir yöntem kullanılarak yapılan bir çalışmada, düşük yutma eşiğinin zayıf mental sağlık ve fiziksel aktivite eksikliği ile ilişkili olduğu bulunmuştur. Düşük yutma eşiği; daha az çiğneme sayısı ve daha kısa çiğneme süresi ile karakterizedir.
Hızlı yeme aynı zamanda metabolik sendrom ve daha yüksek vücut kitle indeksi (BMI) ile de ilişkilendirilmektedir. Araştırmalar, kötü uyku kalitesi ve atıştırma alışkanlıklarının da düşük yutma eşiği ile bağlantılı olabileceğini desteklemektedir.
Mekanizmalar ve Fizyolojik Etkiler
Zayıf mental sağlık, mezolimbik (ödül) devre ve stres/motivasyon devreleri de dahil olmak üzere nöral devre düzeyindeki anormallikler aracılığıyla yeme davranışlarını değiştirebilmektedir. Aynı zamanda, düzenli hızlı yeme alışkanlığının mental sağlığın kötüleşmesine katkıda bulunabileceği de düşünülmektedir. Çalışma bulguları, düşük yutma eşiğinin çiğneme hızı yerine, daha az çiğneme ve daha kısa çiğneme süresinden kaynaklandığını işaret etmektedir. Bu durum, zayıf mental sağlık durumunun çiğneme refleksini etkileyerek, besinlerin yeterince mekanik olarak parçalanmadan yutulmasına neden olabileceğini düşündürmektedir.
Düşük yutma eşiği grubundaki katılımcıların, normal yutma eşiği grubuna kıyasla çiğneme performanslarının ve maksimum oklüzal kuvvetlerinin (diş sıkma) anlamlı derecede düşük olduğu gözlemlenmiştir. Bu da, hızlı yiyen bireylerin daha zayıf çiğneme gücüne veya daha az çiğneme döngüsüne sahip olabileceğini düşündürmektedir. Obez çocuklarda tat hassasiyetinin daha düşük olduğu ve tat almak için daha fazla besin miktarına ihtiyaç duydukları bildirilmiştir, bu da çiğneme davranışının karmaşık faktörlerle ilişkisini desteklemektedir.
Klinik Uygulamalar
Hızlı yeme alışkanlığının, ergen ve genç yetişkinlerde zayıf mental sağlık risk davranışlarıyla yakından ilişkili olduğu göz önüne alındığında, bu alışkanlığın mümkün olan en erken zamanda iyileştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Beslenme uzmanları, danışanlarının yeme hızlarını değerlendirmeli ve hızlı yeme alışkanlığını tespit ettiklerinde uygun stratejiler geliştirmelidir.
Okul ve ergen kliniklerinde mental sağlık değerlendirmelerine yeme hızı taramasının dahil edilmesi önerilmektedir. Diyetisyenler, bireylerin çiğneme alışkanlıklarını, yutma eşiklerini ve genel mental sağlık durumlarını değerlendirerek kapsamlı bir yaklaşım sergilemelidir. Beslenme danışmanlığı süreçlerinde, çiğneme süresini artırmaya yönelik teknikler (örneğin, her lokmayı belirli sayıda çiğneme, yavaş ve dikkatli yeme egzersizleri) öğretilmelidir. Ayrıca, mental sağlığı destekleyici beslenme stratejileri ile birlikte fiziksel aktivite, uyku kalitesi ve atıştırma alışkanlıkları gibi yaşam tarzı faktörleri de ele alınmalıdır. Bu yaklaşımlar, bireylerin hem mental hem de fiziksel sağlığını korumak ve geliştirmek için kritik bir rol oynamaktadır.
Sınırlılıklar ve Gelecek Araştırma Alanları
Mevcut çalışma, kesitsel bir yaklaşıma sahip olduğu için ilgili faktörler arasında nedensel bağlantılar kurma konusunda sınırlılıklar taşımaktadır. Hızlı yeme ile ilişkili faktörlerin göreceli etkisini anlamak için boylamsal araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Kullanılan GHQ-12 anketinin tanısal özgüllükten yoksun olması ve yalnızca mevcut risk davranışlarını göstermesi bir başka sınırlılıktır; mental sağlık sonuçlarını yeterince desteklemek için ek testler gereklidir.
Çalışma katılımcılarının yalnızca öğrencilerden oluşması ve diğer sosyoekonomik düzeylerden bireylerin bulunmaması, sonuçların genel popülasyona yansıtılmasını sınırlamaktadır. Gelecekteki araştırmaların, çeşitli sosyoekonomik durumlara sahip bireyleri kapsayacak şekilde genişletilmesi ve yeme hızını etkileyen sosyal, çevresel ve kültürel faktörlerin daha derinlemesine incelenmesi gerekmektedir.
Kaynak
Fujita Y, Takeshima T. Speed Eating Is Associated with Poor Mental Health Among Adolescents and Young Adults: A Cross-Sectional Study. Nutrients. 2024;17(17):2822. https://doi.org/10.3390/nu17172822